Hallstatt… Zaten kendi başına kartpostallardan fırlamış gibi bir kasabayken, bir de göl kenarındaki bu evde uyanınca gerçekten masalın içindeymiş gibi hissettik. Sabah gözümüzü açtığımızda camdan içeri süzülen bembeyaz manzarayla karşılaştık. Gece boyunca sessizce yağan kar, etrafı usulca örtmüş; her şey sakin, duru ve büyüleyiciydi.
Avusturya’yla ilgili diğer yazıları da okumak istersen buradan daha geniş kapsamlı bir Avusturya rehberine ulaşabilirsiniz.
Gelelim kaldığımız eve: en sevdiğim yanı, doğrudan göle ve dağlara bakan manzarası oldu. Perdeleri açtığın anda karşında Hallstatt Gölü, etrafında Alp dağlarının bembeyaz silueti… Burada üç kişi rahatlıkla kalabiliyorsunuz. Evin içi oldukça sıcak ve sade; tam bir dağ evi havasında.
Geziyi sadece Hallstatt’la sınırlı tutmak istemeyenler için de harika bir lokasyon. Yaklaşık 1.5 saatlik mesafedeki Salzburg günübirlik bir rota olarak harika.
Ayrıca hemen yakındaki Wolfgangsee (Wolfgang Gölü) de doğaseverler için kesinlikle görülmeye değer. Göl kenarındaki restoranlarda Avusturya mutfağından lezzetler deneyebilirsin. Biz gözümüze tatlı gözüken bir otelde şinitzel yemeyi tercih ettik. İsmi Seegasthof Gamsjaga‘ydı. Otel / restoranın konumunu da aşağıdaki haritaya bırakıyorum. Otel olarak nasıldır bilmiyorum ama yemekleri ve restoranı bizi gayet mutlu etti. Güzel havalarda bahçenin de keyfini çıkarabilirsin.
Eğer Hallstatt’ta kalmayı planlıyorsanız, klasik oteller yerine böyle göl kenarında, daha sakin ve manzaralı bir evi tercih etmek bambaşka bir deneyim sunuyor. Sabah kahveni bu manzarayla yudumlamak, akşam ise sessizlikte karın yağışını izlemek… Bu ev bize sadece konaklama değil, unutulmaz bir anı da verdi.
Evle ilgili tüm detayları ve videoları Instagram‘daki “Hallstatt” öne çıkan hikayelerimde paylaştım. Soruların olursa da her zaman beklerim. ❄️✨
Evi Airbnb üzerinden kiralamıştık, linke buradan ulaşabilirsin.
marka geçtiği için reklam / iş birliği değildir